Benim Hikayem
Ege'nin küçük bir sahil kasabasında, yıldızların denize en yakın olduğu yerde doğdum. Çocukluğum, babamın marangoz atölyesinde ahşabın kokusu ve annemin çizdiği desenlerin büyüsüyle geçti. O zamanlar farkında değildim ama yaratıcılık, DNA'ma işlenmişti. Bilgisayarla ilk tanışmam, tüm dünyamı değiştirdi. O siyah ekranda yanıp sönen imleç, benim için sonsuz bir tuvaldi. Kod yazmayı kendi kendime öğrendim; `` etiketleriyle basit sayfalar yapmak, benim için en büyük oyundu.
Üniversitede Grafik Tasarım okurken, kodlama bilgimi sanatsal vizyonumla birleştirmeye karar verdim. Benim için tasarım sadece estetik değil, aynı zamanda bir iletişim biçimiydi. Kullanıcıların dijital dünyada kaybolmadan, keyifle gezinebilecekleri deneyimler yaratmak en büyük tutkum haline geldi. Mezuniyet sonrası freelance olarak çalışmaya başladım. Küçük startup'lardan büyük kurumsal firmalara kadar birçok farklı projede yer aldım. Her proje, bana yeni bir şey öğretti ve beni daha iyi bir problem çözücü yaptı.
Felsefem
"İyi tasarım, görünmez olandır." felsefesine inanıyorum. Bir web sitesi ya da uygulama o kadar sezgisel olmalı ki, kullanıcı teknolojiyi değil, sadece hedefini düşünmeli. Bu blog, benim hem profesyonel yolculuğumun bir kaydı hem de ilham kaynaklarımı, denemelerimi ve hatta başarısızlıklarımı paylaştığım kişisel bir alan. Çünkü inanıyorum ki, en iyi dersler hatalardan çıkarılır. Gelin, bu yaratıcılık yolculuğunda birlikte öğrenelim ve üretelim.